CHP ve İyi Parti, 2 Milletvekilinin Davalarının Görüşüleceği Komisyon Toplantısına Katılmama Kararı Aldı.
CHP ve GEZEL Parti, CHP Mersin Milletvekili Ali Yetenekli Başarır ile YETERLİ Partisi Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlıklarının kaldırılması talebinin görüşüleceği Karma Komisyon toplantısına katılmama kararı aldı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, dokunulmazlığın kaldırılması talebinin muhalefete balta çekmek olduğunu söyledi. El ele, diz dize otursunlar ve iki milletvekilinin dokunulmazlığı üzerinden saray mühendisliğini sahneye koysunlar. Onları kendi aralarında baş başa bırakıyoruz. Bunun dışında her platformda söylememiz gereken her sözü söylüyoruz. Ellerinden gelenin en iyisini geride bırakmamalılar. “Bir karış eğilsek bu millete, bu millete diz çöktüreceklerini biliyoruz. Buna izin vermeyeceğiz. Sarayın yaymaya çalıştığı dehşete teslim olacak tek bir milletvekilimiz yok. dedi.
Özgür Özel bugün TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özel, İYİ Parti grup milletvekilleriyle bugün yaptıkları toplantıda, Ali Mahir Başarır ve Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlıklarının kaldırılması talebinin yarın görüşüleceği Karma Komisyon toplantısına katılmama kararı aldıklarını açıkladı. . Özel dedi ki:
“PARLAMENTO’NUN DÜNYA GÜNDEMİNİ YAPTIĞI İKİ KARAR”
“Meclisin bu hafta önemli bir gündemi var. Vatandaşlarımızın beklediği birçok değişikliğin gündeme geleceği Meclis gündemi beklenirken, AK Parti’nin aldığı iki kararla Meclis gündemi alt üst oldu. Yönetim kurulları birliği ile birlikte çalışan Karma Komisyon Başkanı’na ulaşarak, İYİ Parti üyelerinden Sn. Lütfü Türkkan ile partimiz milletvekillerinden birinin dokunulmazlık dosyalarının ayrılmasına, Diğer 1.700 dosyadan Sayın Ali Uzman Başarır’ın komisyon gündemine getirilmesi ve cımbızla siyaset mühendisi olarak görev yapması.
“AKP GRUP BAŞKAN YARDIMCISI’NIN RANDEVU İSTEĞİNE İYİ PARTİ VE BİZ YANIT VERMELİYİZ”
Aynı günlerde Sn. Hasret Güçlü anayasa değişikliği ile ilgili olarak randevu talebinde bulundu. Bu durumda ittifak ortağımız GÜZEL Parti ile durumu değerlendireceğimizi söyledik. Bugün sabah İYİ Parti Küme Başkan Yardımcıları ile görüşmeye geldik. Genel liderlerimizi gerçekleştirdiğimiz toplantı ve toplantının gidişatı hakkında bilgilendirdik. Akabinde iki değerli karar aldık. Bu kararlardan biri; GÜZEL Parti ve biz, Adalet ve Kalkınma Partisi Küme Başkan Yardımcılığı’nın atama talebine olumsuz yanıt vermek zorunda kaldık. Çünkü böyle bir toplantıyı böyle bir atmosferde yapmayı yanlış bulmuyoruz. Bir orta taraf randevu talebi, bir el sıkışma, müzakere ve sağduyu arayışıdır. Bu tür konuşmalar tokalaşmak için yapılır, baltayla gelinmez. Savaş baltasını çekip bu tür toplantılara gelemezsin.
“MEPLERİMİZİN DOKUNULMAZLIKLARININ KALDIRILMASI TALEBİMİZ GÖRÜŞÜ SARSMAKTIR”
Milletvekillerimizin dokunulmazlıklarının kaldırılması talebi muhalefete balta çekmektir. Savaş baltasını çıkardıysanız o zaman böyle bir görüşme yapamazsınız dedik, bu atamayı reddediyoruz. İkinci kararımız ise yarın yapılacak Karma Komisyon toplantısına katılmamamızdır. Böyle bir toplantıya katılmayı büyük bir hukuksuzluğu, büyük bir eşitsizliği meşrulaştırmak olarak görüyoruz. 1.700 belge varken bu belgelerin geri çekilmesini açıklamak gerekiyor. Bu belgeler tabiî mahkemelerce kararlaştırılmadıkça, bunlar elbette tez niteliğindedir.
“SARAY KENDİNİ YASALARIN VE ANAYASA’NIN ÜZERİNDE GÖRÜR”
Her şey hata, biraz daha hata. Türk Ceza Kanunu daha az suçu daha çok hata ile sınıflandırıyor. Bu suç delillerinden çok daha ağır hatalara dair belgeler varken, yüz kızartıcı kabahatlere ilişkin belgeler varken, rüşvetle ilgili belgeler varken, Akbil yolsuzluğuna ilişkin devasa belgeler varken, şikayetle ilgili bir iftira hatası seçin, alın. BT. Anlattıklarına göre ‘Mahkemeyi bastı’ diyorlar. Karar açıklandığında tüm mahkemenin oturup bu karara isyan etmesi, “Böyle bir karar mı, yazıklar olsun” demek daha ciddi bir hatadır. Neye göre? Sarayın tercihlerine göre. Türk Ceza Kanunu’na göre çok daha ağır suçlar beklerken, çok daha hafif suçlar saraydan daha büyük suçlar ise saray kendisini hukukun, Anayasa’nın üzerinde görüyor demektir.
“ARAÇ DEĞİLİZ, BİR TİYATRONUN PARÇASI DEĞİLİZ”
Biz orada bir tiyatro için alet değiliz, modül değiliz. Onlara vereceğimiz tek bir milletvekilimiz yok, karşılarında duracak, meşrulaştıracak tek bir sözümüz yok. Bırakın gitsinler, ittifak ortakları olan MHP ile el ele otursunlar, iki milletvekilinin dokunulmazlığı üzerinden saray mühendisliğini sahneye koysunlar. Onları kendi aralarında baş başa bırakıyoruz. Bunun dışında her platformda söylememiz gereken her şeyi söylüyoruz. Ellerinden gelenin en iyisini yapmalarına izin vermeyin. Önlerinde bir kelimeyi kaçırırsak, geri adım atarsak, bir santim eğilirsek nankörüz. Biliyoruz ki biz bir karış eğilsek bu millete, bu millete diz çöktürecekler. Buna izin vermeyeceğiz. Sarayın yaymaya çalıştığı kaygıya teslim olacak tek bir milletvekilimiz yok.”
