Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HaberTürk’ün sıkı programında seçim, zoom toplantısı ve yerel seçimlere ilişkin açıklamalarda bulundu. ‘Seçimin sonunu bir yenilgi olarak görmüyorum. 60’a 40 olsaydı gerçek bir yenilgi olacağını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, sızan toplantıyla ilgili olarak da “Etik açıdan rahatsız edici uygulamalar var” yorumunu yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HaberTürk’te düzenlenen programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İşte Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları:
“Felsefemiz muasır medeniyeti yakalamaksa bu felsefe devam edecektir”
“Hiçbir şey değişmedi. Her şey zamanla değişir. Mevsimler, insanlar, moda, ders kitapları, bilim değişir. Ama kurumsal bir yapınız varsa ve bu kurumsal yapının bir felsefesi varsa; Bu felsefe çağdaş uygarlığı, refah devletini hedefliyorsa, burada neyi değiştireceksiniz? Felsefemiz muasır medeniyeti yakalamak ise bu felsefe devam edecektir. Ancak programımızda ve kurumsal yapımızda eksiklikler olabilir.”
“Benim yaklaşımım yerel seçimler öncesi kongre yapmak”
“Son yerel seçimlerde başarılı olmadık mı? Elbette başarılıyız. Neden her seçimde yenilgi? Yerel seçimlerde başarılı olduk. 11 büyükşehir belediyesi CHP tarafından yönetilmektedir. Bunu bir utanç olarak nitelendiriyorlar. Eleştiriye her zaman saygım vardır. Seçimi kazanırsın, kazanmazsın, farklı bir şey. Bakarız, kendi aramızda hesaplaşırız, oturur tartışırız. Neden kazanamadığımızı tartışıyoruz. Hangi koşullarda kazandık, onu tartışacağız. şunu söyledim; Ben bu geminin kaptanı mıyım? Kaptan gemiyi dalgalı bir ortamda denize sokmaz. Sağlam bir bağlantı noktasına kenetlenir. Bu bağlantı noktası kongredir. Başbakan karar verecek ve ‘bu tarihte kongre olsun’ diyecek. Benim yaklaşımım kongreyi yerel seçimlerden önce yapmaktır.”
“Seçimler demokratik olmayan bir ortamda yapıldı, insan haklarına aykırı uygulamalar yapıldı”
“Devletin tüm imkanlarına ve hilelerine rağmen 25 milyon kişinin oyunu aldık. 25 milyon insanın oyunu yenilgi olarak tanımlayamazsınız. 25 milyon insan; İnsan hakları ve demokrasi lehine oy veriyorsa, o zaman umut vardır. Başarı güçtür. Seçimler demokratik olmayan bir ortamda yapıldı, insan haklarına aykırı uygulamalar yapıldı. Devlet imkanları, para ve bürokrasi kullanıldı. 25 milyon devlet insanı demokrasiye oy verdi. Yüzde 48 demokrasiye oy verse, bunu bir yenilgi olarak kabul eder miydiniz? Vicdanınız bunu kabul edecek mi? CHP gibi kurtuluş savaşı veren partiyi nasıl ayağa kalkıp terörle açığa çıkarırsınız? Bunun ahlakla bir ilgisi var mı?”
Ekrem İmamoğlu ve CHP üst düzey isimlerinin katıldığı Zoom toplantısı
“Sabah cep telefonuma gelen mesajla gördüm. Dürüst olmak gerekirse tamamını izlemedim. İhtiyacım yoktu. Bu sadece benimle ilgili değil, partiyle ilgili. Ne de olsa bunu uzun yıllar parti için çalışmış arkadaşların bir araya gelmesi gibi düşünebiliriz. Etik açıdan rahatsız edici bazı uygulamalar var. Televizyonda parti meseleleri hakkında konuşmayı gerçek bulmuyorum. Partiden biri cumhurbaşkanı adayı olursa geliri benim başımın üstünde. Kendisine destek olan arkadaşlarıyla birlikte hareket edebilir. Bu bizim geleneğimizde var. Çünkü AK Parti’yi herkes görüyor, öyle sanıyor, biz öyle değiliz. Bu AK Parti’de bir hatadır ama. Adamı linç bile edebilirler. Hatta ihraç edilebilirler. Çünkü orada demokrasi yok. Biz demokrasiyi içselleştirebilen bir partiyiz. Parti meclisi üyeleri genel lideri eleştirebilir. Bizim partimizde hiç kimse eleştirilemez diye bir kural yoktur. Sağlıklı bir eleştiri, bir politikacının en çok ihtiyaç duyduğu şeydir. Bu bağlamda eleştirilere bakıyorum. Eleştirinin doğru tarafı da olabilir, haksız tarafı da olabilir. Disiplin kuruluna götürmeyi düşünmüyorum” dedi.
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Ekrem İmamoğlu Bey’in tekrar aday olmasını isterim.”
“Tekrarlandığında, kural çiğnendiğinde gereğini yaparım”
“Bu tür şeyler zaman zaman olur; Bunu bir kriz olarak görmüyoruz. su bulur. Buradaki asıl sorun şu: Ülkenin bu kadar önemli bir sorunu varken, halk perişan haldeyken, ekonomi bu haldeyken, zamlar yüksek giderken CHP’nin iç meselelerinin tartışma konusu olması beni rahatsız ediyor. Tüm arkadaşlarımı bu konuda uyardım. Elbette eleştirilerini dile getirebilirler. Ama hepsinin ortak amacı; çok dar bir küme dışında zamlarla bu ülke perişan oldu. Parti içi tartışmaları kamuoyuna taşımakta yanlış bir şey yok. Kurallar dahilinde denersiniz. Tekrar edildiğinde, kural çiğnendiğinde gereğini yaparım. Her toplantı etik kurallar çerçevesinde yapılmalıdır. Bahsettiğim buydu.”